Arketipal bir tarih (ve gelecek) denemesi

Platon, bizdeki adıyla Eflâtun savaşların bilek gücüyle kazanıldığı bir dönemde yaşıyordu. Daha teknik bir ifadeyle; fiziksel gücün siyasi güçle neredeyse eşanlamlı olduğu bir dünyaydı antik dünya. Bu sebeple Platon’un ideal devlet yöneticisinin filozoflar arasından seçilmesi gerektiği fikrine şaşırmamak gerek. Kaba kuvvetin doğurduğu kötü sonuçları bizzat gözlemlemiş olduğunu varsayarsak hata etmiş olmayız. Fiziksel gücün yerini bir […]

Coğrafi Keşiflerin Doğuşu

Sonun Başlangıcı: Pireneleri aşan müslümanlar 732 tarihinde Paris’in yaklaşık üç yüz kilometre güneyinde Poitiers’de, Belâtü’ş-Şühedâ savaşında duraklayana kadar ilerlemişlerdi. Avrupa’nın içine bu denli yaklaşan müslümanlar, Avrupalı toplumların yapısında, devlette, askeri anlayışta zoraki değişikliklere sebep olmuş, her fırsatta doğuya haçlı seferleri düzenlenmesinin altında yatan şovalye ruhunu ateşlemişti. Bugün, Avrupalı güçlerin müslümanları yavaş yavaş İber yarımadasından Afrika’ya […]

İstanbul’dan geçen sürgün bilimadam(lar)ı

İstanbul’un İkinci Dünya Savaşı öncesinde Nazi Almanyası’ndaki baskı ortamından kaçan çok sayıda bilimadamının kaçış noktalarından biri olduğunu biliyordum. Son günlerde okumakta olduğum Kader Konuk‘un Doğu Batı Mimesis isimli çalışmasıyla Erich Auerbach’ın bu bilimadamları arasında olduğunu ve en önemli eseri Mimesis: Dargestellte Wirklichkeit in der abendländischen Literatur (Mimesis: Batı Edebiyatında Gerçekliğin Temsili) isimli kitabını yazarken İstanbul’da […]

Hegel üzerine

Brian Morris’in İmge’den 2004’te çıkan Tayfun Atay tercümesi Din Üzerine Antropolojik İncelemeler isimli kitabının ilk bölümü İdeoloji Olarak Din başlığını taşıyor. Bu ilk bölümde yazar modern zamanların üç büyük sosyologundan biri kabul ettiği Marx’ın görüşlerini özetleme niyetini taşıyor. Bunu yapmadan önce de Marx’ı şekillendiren Hegel ve Feuerbach üzerine özet ama bir o kadar da dolu […]

Klan Zamanı

İnsanın evrensel kimliği ve insanlığın akılcı Batı etkisi altında gittikçe daha çok kültürce birleşmeye yürüdüğü görüşü, Avrupa Aydınlanma Çağı felsefesinin ortaya çıkardığı bir görüştür. Bu teori, kültür farklılıları realitesini önemsemeyen soyut bir teoridir. Lévi-Strauss’un söylediği gibi, bir çeşit “rationalité européen” olarak bu görüşün kendisi de ethnocentrisme‘den kurtulmuş değildir. Lévi-Strauss’un Race et l’historie adlı kitabında, daha […]

Patton

Patton, 7 oscarlı büyük bir film. II. Dünya Savaşı’nda amerikan ordusunda önemli komuta görevleri alan amerikalı general George S. Patton‘ın savaş güncesi; kendisini Kartaca’lı Hannibal ile kıyaslayan bu adamın, savaşın başlangıcındaki bakış açısını müthiş bir şekilde tanıtarak başlıyor. Bu bakış açısı, Patton’ın savaşçı egosunu ortaya koyduğu gibi, yakın geçmişte (ve belki de halen) kendini Roma […]

Audi alteram partem

…Bir olayda olup bitenleri anlatırken egemen olan tarafın ele geçirdiği propaganda avantajının farkına varmıştım. İranlıları Yunanlıların gözünden, Spartalıları ve Boetialıları Atinalıların ve Filistinlilerle Fenikelileri de İsraillilerin gözünden değerlendirdiğimizi farketmiştim. İnsan bir şeyin doğrusunu anlamak isterse sessiz kalan tarafın bakış açısını da göz önünde tutması gerekir. Sesini duyuran tarafın söze başlayıp son sözü söylemesine izin verilmemelidir. […]

Kim Var İmiş Biz Burada Yoğ İken

Cemal Kafadar tarihçilere edebiyata yönelmeleri, tarihsel kişiliklerle özdeşleşmeye gayret göstermelerini tavsiye eden bir tarihçi. Yer yer şairler gibi duygulanmanın ne demek olduğunu bilmeden insana ait bir tarih yazmanın yetersizliğini vurguluyor, tarihe bakış açımızın nasıl olması gerektiği hakkında fikirler ortaya atarken “insanın sorunları üzerine” denebilecek kadar geniş bir perspektiften tartışmalar açıyor. İnsanların tarihini yazmak için onları […]

Dezenformasyon ve Kikloplar

Hititler zamanının uygarlıklarından oldukça öndeydiler. Teknolojileri gelişmişti askerlikte de ileriydiler. Bununla birlikte bu Küçük Asya toplumu ile Hellen yarımadası arasında bir çatışma da vardı. Troya Savaşı’na da konu olan bu tarihsel doğu-batı karşıtlığı hala devam ediyor. Bakın Halikarnas Balıkçısı ne yazıyor: “Batı Anadolu’da dağ yarları ve kayalar üzerinde Hititler’e ait bir çok kabartma vardı. Bunların […]

Tsavo Canavarları

1898 yılının mart ayında İngiliz Doğu Afrika’sının Hint Okyanusu kıyısındaki liman kenti Mombasa’dan Uganda’ya kadar uzanacak demiryolu inşaatının Tsavo bölgesindeki Tsavo Nehri üzerindeki köprü inşaatı sırasında, sıradışı ve bir o kadar da korkunç olaylar gerçekleşir. İnşaat süresince çok sayıda işçi iki aslan tarafından yenir. Aslanlar tarafından yenen işçilerin sayısının 135’i bulduğu sanılıyor. İnşaatın başındaki Mühendis […]