Ragnarok ve Ahlâk

# Dünya ekolojik bir felakete sürükleniyor olabilir. Çevre kirliliğinin bir sonucu olarak gezegenin iklim dengesi altüst olabilir. # Güneş patlamalarına karşı kırılgan ve savunmasız teknolojilere bağımlılığımız, böyle bir patlama halinde topyekün bir çılgınlık haline dönüşebilir. # Bir mega volkan püskürmesi yeryüzündeki hayatı tümüyle olmasa da (en azından insan soyu için) yok edebilir. # Küresel politik […]

Belli başlı Dramatik Yapı yaklaşımları

Senaryo Yazarlığı konusunda yöntem araştırmaları yapan, teorik yaklaşımlar üzerinde çalışan çok sayıda batılı yazar/düşünür mevcut. Her kimi okursanız okuyun işin aslı Aristo’nun meşhur Poetika’sına dayanıyor olsa da günümüzde Structure (yapı) üzerinde belli başlı yaklaşımlar öne çıkmış durumda… Yapı derken kabaca; giriş-gelişme-sonuç’un ötesinde senaryo (ya da öykü) içindeki belli başlı noktaların tanımları, gerilim ve merak değişimleri […]

Yeni olan her zaman iyi midir?

İnsanlık iyiye doğru evrilmekte midir? Biyolojik evrimden bahsetmiyorum; örneğin yazılı kültür, sözel kültürden daha “moderndir”, peki daha iyi midir? Yazının icadıyla kayda geçirilen duygular sonraki nesillere aktarılır, tamam. Acaba bir insanlık deneyiminin yazılı olarak başkalarına ve ya sonraki kuşaklara aktarımı sırasında sözel aktarıma oranla bir şeyler de kaybediyor olabilir miyiz? Sözel aktarımın yazılı aktarıma göre […]

Sinemada devrim

Devrim sinemasını değil, sinemanın devrimini konuşmak istiyorsak klasik ve modern dönemler arasında drama geleneğinin gelişimine göz atmak kaçınılmaz olacaktır. Marvin Carlson’un Tiyatro Teorileri adlı kitabında kronolojik bir sırayla tiyatro ve drama üzerine ortaya konan fikirlerin bir dökümünü bulabiliyoruz. Sinemayı da bu tarihsel arkaplandan bağımsız tutamayız. Teorik olarak, sinema ve tiyatronun aynı gövdenin iki ayrı kolu […]

Bilim nedir?

1- Upanişadlar. Milattan önce 800 yıllarında Vedik Hinduizm; rahiplerinin ritüeller üzerindeki yoğun bilgisine çok bağımlı hale gelmesi sonucunda ruhani duyguların daha bireysel bir versiyonu tarafından sorgulanır hale geldi. Bu yükselen bakış açısı Upanişad’lar adı verilen bir dizi dini metinde ifade ediliyordu. Upanişad’lar; Atman adını verdikleri sonsuz, değişimsiz bir Öz’ün varlığını öneriyordu. Bu özün varlığının, bir […]

İğneler Burnu

Kayalara çarpan dalgalar bembeyaz köpükler halinde metrelerce yükseliyor. Rüzgar öylesine kuvvetli ki uğultusundan başka bir şey duyabilmek neredeyse imkansız. Önümde uzanan derin sular, sanki kıyıdaki kayaları aşıp toprakla tanışmak, dağlara tırmanmak istiyor. Ufuk çizgisi boyunca sadece okyanus uzanıyor, ne bir ada ne başka bir kara parçası… Yaklaşık dört bin kilometre boyunca bir ada bile yok. […]

Baklava

Mekanı, zamanı ve kültür, gelenek ve hayatın tüm pratikleri ile bütün rasyonel öncülleri yok ederek kavramsal bir varoluşa zihinsel-hayali bir göç yaşamaya çalışalım. Başarabilirsek tam olarak Einstein’in çok sevdiği bir evrende oluruz. Yani “gedankenexperiment”(*) evreninde… Öyle bir evren ki sadece siz varsınız bir de karşınızda duran bir masa. Masanın üzerinde de bir tabak dolusu baklava […]

Birey Olmak

Birey olabilmek için her şeyi feda ettik. Daha doğrusu birey olabilmek için her şeyi feda edenlerin arkasına takıldık. Birey olmayı tanımlayanlar, başkalarını “cehennem” olarak tanımlayanlardı o peşinden gittiklerimiz. Kendi dışımızdaki bütün evren düşmandı; kesin ve muhkem duvarlar örerek benliğimizin etrafına, öz alanımızda, krallığımızı ilan ettik. Benliğimizin çok yakın çevresinde Öz-Krallığımızı kurduk ama belki de tarihin […]

Size acilen bir ürün gerekiyor!

Reklamcıyım. Kainatı kirletiyorum. Ben size pis şeyleri bile satan adamım. Asla sahip olamayacağınız o şeylerin hayalini kurduran… Photoshop’ta rötuşlanmış kusursuz bir mutluluk… Kılı kırk yararak oluşturulmuş görüntüler, moda müzikler. zar zor biriktirdiğiniz paralarla, son kampanyada itelediğim rüyalarınızın arabasını satın almayı başardığınızda ben onu çoktan demode etmiş olacağım. Sizi yenilik bağimlisi yapiyorum. yeniliğin avantajı, hiçbir zaman […]

Mitoloji, Monomit ve Öykü

Kahramanın ilk işi ikincil etkilere ait dünya sahnesinden ruhun, gerçeklerin yerleşmiş olduğu şu nedensel bölgelerine geri çekilmek ve orada güçlükleri halletmek, kendi başına onların kökünü kazımak (yani, kendi yerel kültürünün yardımcı demonlarıyla çatışmak) ve bozulmamış, dolaysız deneyimi ve C.G. Jung’un “arketipsel imgeler” dediği şeyin asimilasyonunu aşmaktır. Diyor Joseph Campbell ve devam ediyor: Düş kişiselleştirilmiş mittir, […]