Eki
27
İyi bir senaryoyla iyi bir yönetmen bir şaheser bir film çekebilir. Aynı senaryoyla ortakarar bir yönetmen “idare edecek” bir film üretebilir. Fakat kötü bir senaryoyla iyi bir yönetmen dahi büyük ihtimalle iyi bir film çekemez. Sinemasal bir anlatımla, kamera ve mikrofon suda ıslanmaz ateşte yanmaz olmalıdır. Bir filmi gerçek yapan budur. Senaryo bu güçte bir […]
Eki
21
Hitler ve Goering’in Polonya’yı işgal etmek istediklerini hatırlayın. Goering “Harika! Hadi Polonya’ya doğudan saldıralım” dediğinde Hitler, “Hayır, asla! Kuzeyden seni salak, kuzeyden!” diye haykıracaktır. Demek istediğimi anladınız mı? Bu ikisi toplamda aynı fikirde olabilirler ama asıl önemli nokta o noktaya gelirken nasıl çatıştıklarıdır. Norman Lear “Neden bu iki insan tartışıyor ve neden ikisi de haklı?” […]
Ağu
28
Perdelerin yerleri değişkendir. Genellikle ilk perde en kısa olandır. Öykünün temel sorununun ve ana karakterlerin tanıtılmasıyla başlar ve Esas Oğlan’ın temel sorunu çözmek için verdiği kararla biter. Başka bir deyişle, ilk perdede seyirci “işte bu film şunun hakkındadır ve kimlerle başbaşa kalacağımızı böylece görmüş olduk” der. İlk perdede iç ve dış sorunlar ve karakter yapıları […]
Tem
22
Hikaye anlatma işi sanıldığı gibi sadece sezgisel ya da hayalgücü gerektiren bir iş değildir. Friedrich Nietzsche sanat üzerine düşüncelerini yazarken sanatın Apollonik ve Dionizik olarak ikiye ayrılabileceğini ifade etmişti. Apollon , Yunan mitolojisinde müziğin, sanatların, güneşin, ateşin ve şiirin tanrısıdır. Ayrıca kehanet yapan, bilici bir tanrıdır. Dionysos ise şarabın sadece sarhoş ediciliğini değil, sosyal ve […]
Tem
13
İşte, bir paragraf aşağıda Arsito’nun drama hakkındaki fikirlerini gösteren bir grafik… Yatay çizgi zamanı, dikey çizgi ise fiziki ve/veya psikolojik gerilimi temsil ediyor. Bir drama doğal olarak gerilimin sıfır olduğu bir noktada başlamaz. Aynı zamanda bir drama gerilimin en üst olduğu noktada da başlayamaz. Yani zaman ilerledikçe gerilimin azalması seyircide yabancılaşma etkisi uyandırır. Kısacası sıfır noktasının […]
Nis
13
– Kişisel eğitim ve iş hamlelerinizle ilgili sistematik bir plan hazırlamalısınız. – Filmlerin içinde boğulmalısınız – Film endüstirisi hakkında bilgi sahibi olmalısınız – Bu alandaki çevrenizi genişletmeye başlamalısınız – Bir yazarlar grubuna dahil olmalısınız – İşlerinizi satabileceğiniz başka pazarlar aramalısınız – İstanbul’a taşınmayı (hemen olmasa da) düşünmelisiniz – Yeteneklerinizi, artılarınızı devamlı tazelemelisiniz Şimdi neşeli olun, […]
Nis
08
Senaryo yazarken bir karakter üzerinde çalışmak elbette bilimsel bir süreç değildir. Şöyle ki, karakterler mekanik insan davranışları sergilemek için tasarlanmamalıdır. Robotlar yazmıyoruz. Sizin benim gibi canlı kanlı insanlar onlar. Her birisi kendi öyküsünün başrolünde. Kendi hayatının protagonisti. Bu yüzden ana karakterlerinizi yazarken aşağıdaki çeteleye bakarak eksik gedik var mı diye kontrol etmenizde fayda var: 1- […]
Mar
29
Bir heykeltıraş olan Kıbrıs prensi Pygmalion, ideal kadını temsil eden fildişinden bir heykel yapar ve Galatea adını verir. Galatea o kadar güzeldir ki, Pygmalion ona aşık olur, tanrıça Venüs’e ona hayat vermesi için yalvarır. Venüs onun isteğini kabul ederek Galatea’yı canlandırır; Pygmalion ile insan olan heykeli mutlu bir aşk yaşarlar. Heykeltraş Pygmalion’un içine girdiği bu […]
by Gökhan on Mart 29th, 2010 in Çeşitli
Şub
05
Gerçek hayatta mutlak iyiler ve mutlak kötüler var mıdır? Mutlak kötü; satanik kahkahalar atarak uyanır, sabah kalkınca aklına ilk gelen şey “bugün nasıl bir kötülük yapsam acaba?” olur. Neden kötülük yaptığına dair pek bir ipucu yoktur. Bundan daha önemlisi beş yıl önce ya da on yıl önce ya da beş, on yıl sonra yine aynı […]
Oca
13
Sanatçı’nın yaptığı şey karmaşıklığı basitleştirerek ya da basitliği karmaşıklaştırarak estetik bir ürün ortaya koymasıdır. Zaten karmakarışık bir dünyada yaşadığımızı varsayarsak karmaşık olay ve fikirleri yalınlaştırabilen bir zihin sanatsal yaratımlar yapmaya en elverişli zihindir. Peki gerçekten karmakarışık bir dünyada mı yaşıyoruz? Bu sorunun cevabını verebilmek için yaşam tarzımızı, çok değil bir kaç yüz yıl önce yaşayan […]