Archive for the month Eylül 2011

  

Oyuncunun yüzü

Milos Forman’ın muhteşem filmi Amadeus’ta bir sahne vardır; Antonio Salieri’nin Mozart’ı ilk kez gördüğü kraliyet daveti sahnesinde Salieri kendi kendine küçük bir oyun oynamak ister, kalabalıkta dolaşırken ve henüz Mozart ile tanıştırılmamışken acaba Mozart’ı sadece davetteki insanların yüzlerine bakarak tanıma başarısı gösterebilecek midir? Salieri o anları günah çıkartırken şöyle anlatır:  Salonu geçerken kendi kendime bir […]

Kısa Kısa

Harry Potter Serisi (4/10) Kitaplarıyla ve filmleriyle bir fenomen haline gelen (ya da getirilen) seriye kayıtsızlığım serinin sona ermesiyle sona erdi. Hemen şunu söylemek lazım; genel öykü çizgisinin getirdiği hiç bir özgünlük yok, heyecan verici öyküsel numaralar yok. Sadece -olabildiğince tarafsız bir gözlemle- fantastik bir evren tasarımı var. Merkezdeki büyü ve ezoterizme ait ilkel buluşlar; […]