Archive for the month Ocak 2011
Oca
28
Bir bozuk parayı yuvarlayıp onun dönmekte olan bir otomobil tekerleği ve hatta bütün ve son model bir otomobil olduğunu hayal ettiğimiz günler geride kaldı. Bir para, hayalgücü sayesinde bir otomobil gibi görünürdü gözümüze. Cam bilyelerimle atletizm yarışmaları düzenlerdim. Bu müsabakalar evdeki bir halının üzerinde gerçekleştirilir, oyun alanının etrafı gazetelerden kesilmiş reklam kupürleriyle yani hayali reklam […]
by Gökhan on Ocak 28th, 2011 in Çeşitli
Oca
23
Paul K. Feyerabend‘in Yönteme Hayır adlı kitabından ilginç ve kısa iki ayrı alıntı yapıyorum (yorumsuz): Yanlış yapan beyinlerimiz, yalapşap ölçü aygıtlarımız, özürlü kuramlarımızla ama ideal felsefe cennetinin (Popper’ın üçüncü dünyası) uyduruk şekillerini tanımaya çalışmayı bırakıp, daha gerçekçi olarak bu madde dünyasında bize neyin yardımcı olacağını aramaya başlamamızın gerektiği açık değil mi? … Bugün bildiğimiz biçimiyle […]
by Gökhan on Ocak 23rd, 2011 in Çeşitli
Oca
20
Videonun altında türkçe altyazı seçeneği mevcut. (view subtitles) Müziği pespaye popüler örnekleri dışında anlamaya çalışacak (öyle kimseler var ise) kimseler için…
by Gökhan on Ocak 20th, 2011 in Çeşitli
Oca
17
İlk kez 1988 tarihli filmi To Kill A Priest’te izlemiştim. Katolik bir rahibe boks öğretmeye çalışan bir dayanışmacı rolündeydi. Daha sonra Last of the Mohicans ve In the Name of the Father. Daha sonra ise bay Kobayashi rolünde. Ve Romeo + Juliet. Pete Postlethwaite karakteristik yüz hatları sayesinde zihnimize kazınan bir imaja sahip. Tıpkı Richard […]
by Gökhan on Ocak 17th, 2011 in Çeşitli
Oca
14
Hızla giden bir arabanın camından dışarı bakıyorsun. Her şey gözlerinin önünden akıp geçiyor. Gözbebeklerin gördüklerini takip etmeye çalışmaktan yorulmuş. Yolun iki yanında meyve bahçeleri var. Tek tük de evler… Uzaklara baktıkça soluk renkli tepeleri, dağları görüyorsun. Dağların üzerinde de benek benek zeytin ağaçları. Başını cama yaslamış öylece bakıyorsun. Dışındaki dünya, bütün evren ne kadar da […]
by Gökhan on Ocak 14th, 2011 in Çeşitli
Oca
13
The only reason to rehearse is to learn to perform the play. It is not to “explore the meaning of the play” -the play, for the actor, has no meaning beyond its performance. It is not to “investigate the life of the character.” There is no character. There are just lines on the page. A […]
Oca
10
Cemal Kafadar tarihçilere edebiyata yönelmeleri, tarihsel kişiliklerle özdeşleşmeye gayret göstermelerini tavsiye eden bir tarihçi. Yer yer şairler gibi duygulanmanın ne demek olduğunu bilmeden insana ait bir tarih yazmanın yetersizliğini vurguluyor, tarihe bakış açımızın nasıl olması gerektiği hakkında fikirler ortaya atarken “insanın sorunları üzerine” denebilecek kadar geniş bir perspektiften tartışmalar açıyor. İnsanların tarihini yazmak için onları […]
by Gökhan on Ocak 10th, 2011 in Çeşitli
Oca
05
– Frank? – Bizi Frank gönderdi. – Bana at getirdiniz mi? – Bir at eksiğimiz var galiba… – Fazladan iki tane getirmişsiniz.
Oca
04
Pixar’ın şu meşhur, seyrine doyum olmayan animasyon filmlerinden Ratatouille’da sık sık geçen bir cümle vardı: “Herkes yemek yapabilir”. Ratatouille’da, bir farenin koku alma yeteneğini kullanarak aşçılık işinde başarı göstermek için katlandığı zorlukları izlemiştik. Yerleşik yargıları yıkarak, bilinen kuralların dışına çıkarak yeni ve yaratıcı fikirlerle bir şeyler yapmaya çabalamak, yapılabilecek şeylerin en iyisidir diyordu film bize. […]