Archive for the cateroy Çeşitli

« Older Entries   Newer Entries »

Her Şeyin Teorisi

Bilim, bilinmezler okyanusuyla çevrelenmiş insanoğluna, çevresindeki bu okyanusu tanıyabilme şansı sağlamaya çalışır. Bilinmezler okyanusu yaşadığımız evrendir. Isaac Newton da buna benzer bir tanımlamadan yola çıkarak kendisini tanımlıyor: “I do not know what I may appear to the world, but to myself I seem to have been only like a boy playing on the sea-shore, and […]

Film Teorileri Üzerine Bir Sınıflandırma Çalışması

1- KLASİK FİLM TEORİSİ (a) Kurgucular (Rudolf Arnheim, Sergei Eisenstein, vs.) (b) Gerçekçiler (André Bazin, Siegfried Kracauer, vs.) 2- MODERN FİLM TEORİSİ (a) Film semiyotiği (Christian Metz: Film Dili, Dil ve Sinema) (b) Post-Yapısal Film Teorisi (2.semiyotik ya da psikosemiyotik olarak da bilinir): Marksist ve psikoanalitik film teorisi. Stephen Heath, Colin MacCabe, Metz The Imaginary […]

Klan Zamanı

İnsanın evrensel kimliği ve insanlığın akılcı Batı etkisi altında gittikçe daha çok kültürce birleşmeye yürüdüğü görüşü, Avrupa Aydınlanma Çağı felsefesinin ortaya çıkardığı bir görüştür. Bu teori, kültür farklılıları realitesini önemsemeyen soyut bir teoridir. Lévi-Strauss’un söylediği gibi, bir çeşit “rationalité européen” olarak bu görüşün kendisi de ethnocentrisme‘den kurtulmuş değildir. Lévi-Strauss’un Race et l’historie adlı kitabında, daha […]

Hiç mi kötü adam yok?

İnsanoğlu gerçekten çok ilginç bir yaratık. Hep aklıma şöyle bir sahne gelmiştir; oturup tv izlerken Falconetti’ye, JR’a ya da Ferhunde’ye sinirlenen, homurdanan bir hırsız, katil ya da rüşvetçi müdür… Dizilerde, filmlerde kötüleri ve kötülükleri izlerken, o kötülüklerden nefret etmek daha kolay oluyor sanırım. Gerçek hayata döndüğümüzde, filmlerde gördüğümüz o kötülüklerle bulaşma ihtimalimiz varsa eğer, zannediyorum […]

18 Mart Üniversitesi

7-8 Nisan 2011 tarihinde 18 Mart Üniversitesi Sinema Topluluğu’nun davetlisi olarak Çanakkale’deydim. Sinemaya ilgili bir grup üniversite öğrencisiyle birlikte olmak, Troya’yı uzunca bir süre sonra tekrar gezmek, Homeros’un anlattığı Troya Savaşı’nın garip bir şekilde tekrar ettiği mekanlarda dolaşmak güzel ve ilginç oldu. Çanakkale Savaşı gerçekten de Troya Savaşı’nın tekrarı gibi… Agamemnon Zırhlısı, Anadolu topraklarını ağır […]

Kanatlarımın Altındaki Rüzgar

Benim gölgemde kaldığın için yüzün üşümüş olmalı Sen hep benim ışıldamamı sağlarsın, bu senin tarzın… Hep bir adım geriden gelirsin Sen belki küçük bir şey için çabalar dururken ben hep zaferler kazandım Uzun zamandır adı konmamış, mükemmel bir yüz Acının arkasında gizlenmiş, mükemmel bir gülümseme… Benim kahramanım olduğunu biliyor muydun? Olmak istediğim her şey? Bir […]

Audi alteram partem

…Bir olayda olup bitenleri anlatırken egemen olan tarafın ele geçirdiği propaganda avantajının farkına varmıştım. İranlıları Yunanlıların gözünden, Spartalıları ve Boetialıları Atinalıların ve Filistinlilerle Fenikelileri de İsraillilerin gözünden değerlendirdiğimizi farketmiştim. İnsan bir şeyin doğrusunu anlamak isterse sessiz kalan tarafın bakış açısını da göz önünde tutması gerekir. Sesini duyuran tarafın söze başlayıp son sözü söylemesine izin verilmemelidir. […]

“İyi kitap”

Elli yıl kadar önce Tiflis’te hapisteyken, elime tanınmış bir yazarın kitabı geçti. Hücrede yalnızdım ve sahip olduğum tek kitap buydu. Okudum ve sayısız kereler tekrar okudum. Onu tüm hayatım boyunca hatırlamam gerekirdi değil mi? Daha salıverildiğim anda onu tamamen unuttum ve bugüne dek onu tekrar okumayı canım hiç istemedi. Gerçek edebiyat değildi, nedeni bu… Tolstoy […]

Hayal kurmak.

Bir bozuk parayı yuvarlayıp onun dönmekte olan bir otomobil tekerleği ve hatta bütün ve son model bir otomobil olduğunu hayal ettiğimiz günler geride kaldı. Bir para, hayalgücü sayesinde bir otomobil gibi görünürdü gözümüze. Cam bilyelerimle atletizm yarışmaları düzenlerdim. Bu müsabakalar evdeki bir halının üzerinde gerçekleştirilir, oyun alanının etrafı gazetelerden kesilmiş reklam kupürleriyle yani hayali reklam […]

Öznel bir bilim mümkün mü?

Paul K. Feyerabend‘in Yönteme Hayır adlı kitabından ilginç ve kısa iki ayrı alıntı yapıyorum (yorumsuz): Yanlış yapan beyinlerimiz, yalapşap ölçü aygıtlarımız, özürlü kuramlarımızla ama ideal felsefe cennetinin (Popper’ın üçüncü dünyası)  uyduruk şekillerini tanımaya çalışmayı bırakıp, daha gerçekçi olarak bu madde dünyasında bize neyin yardımcı olacağını aramaya başlamamızın gerektiği açık değil mi? … Bugün bildiğimiz biçimiyle […]