Archive of the author

« Older Entries   Newer Entries »

Sonsuz sayıda tuşu olan piyano

Bu satırları yazdığım dakikanın bir kaç gün gerisinde, yaşayageldiğim evin, sokakların, şehrin sekiz bin beş yüz kilometre uzağında, bambaşka toprakların üzerinde bambaşka insanların arasında idim. Düşündüm ki, eğer uzayın derinliklerinde bir yerde, yeryüzündeki insanları devasa teleskoplarıyla izleyen yaratıklar varsa; bu gezegenin yüzeyinde gezinen bizleri hayretle birbirlerine gösteriyor olmalılar. Nasıl oluyor da her sabah evimizden çıkıp […]

Cyrano!

Görür görmez paylaşmak istedim, hatırlamak, unutmamak lazım. Hem Cyrano’yu hem de Sabri Esat Siyavuşgil’i… Baladın sonunda bitiktir işin! Nev-Heves‘e teşekkürler.  

Baklava

Mekanı, zamanı ve kültür, gelenek ve hayatın tüm pratikleri ile bütün rasyonel öncülleri yok ederek kavramsal bir varoluşa zihinsel-hayali bir göç yaşamaya çalışalım. Başarabilirsek tam olarak Einstein’in çok sevdiği bir evrende oluruz. Yani “gedankenexperiment”(*) evreninde… Öyle bir evren ki sadece siz varsınız bir de karşınızda duran bir masa. Masanın üzerinde de bir tabak dolusu baklava […]

Kötü öykü yoktur (olmayabilir)

Öykü anlatıcılığı işini yapan, yapmak isteyenler için kılavuz olabilecek bir cümledir: Kötü öykü yoktur. öykü anlatıcılığının değişik formları olabilir ama bir öykü anlatmak temelde aynı şeydir, basittir. Seyircinizi etkilemek istersiniz. Hayatlarında değişiklik oluşturmak derdindesinizdir. Çünkü siz de bazı öyküleri okuduğunuzda ya da izlediğinizde etkilenmiş ve hayatınızda “bir şeyler” değişmiştir. Bir öykü bir insanı ne kadar […]

Nihilist mi, varoluşçu mu: Holden Caulfield.

… Hep o lanet arabalarının mil başına kaç litre benzin yaktığından bahseden herifler. Golfte, ya da ping pong gibi salak bir oyunda size yenildikleri için çocuk gibi kızan herifler. Çok ters herifler. Çok sıkıcı herifler. Hiç kitap okumayan herifler. -Ama, bu konuda çok dikkatli olmalıyım. Yani, bazı heriflere sıkıcı demek konusunda. Bu sıkıcı herifleri hiç […]

Birey Olmak

Birey olabilmek için her şeyi feda ettik. Daha doğrusu birey olabilmek için her şeyi feda edenlerin arkasına takıldık. Birey olmayı tanımlayanlar, başkalarını “cehennem” olarak tanımlayanlardı o peşinden gittiklerimiz. Kendi dışımızdaki bütün evren düşmandı; kesin ve muhkem duvarlar örerek benliğimizin etrafına, öz alanımızda, krallığımızı ilan ettik. Benliğimizin çok yakın çevresinde Öz-Krallığımızı kurduk ama belki de tarihin […]

Size acilen bir ürün gerekiyor!

Reklamcıyım. Kainatı kirletiyorum. Ben size pis şeyleri bile satan adamım. Asla sahip olamayacağınız o şeylerin hayalini kurduran… Photoshop’ta rötuşlanmış kusursuz bir mutluluk… Kılı kırk yararak oluşturulmuş görüntüler, moda müzikler. zar zor biriktirdiğiniz paralarla, son kampanyada itelediğim rüyalarınızın arabasını satın almayı başardığınızda ben onu çoktan demode etmiş olacağım. Sizi yenilik bağimlisi yapiyorum. yeniliğin avantajı, hiçbir zaman […]

Mitoloji, Monomit ve Öykü

Kahramanın ilk işi ikincil etkilere ait dünya sahnesinden ruhun, gerçeklerin yerleşmiş olduğu şu nedensel bölgelerine geri çekilmek ve orada güçlükleri halletmek, kendi başına onların kökünü kazımak (yani, kendi yerel kültürünün yardımcı demonlarıyla çatışmak) ve bozulmamış, dolaysız deneyimi ve C.G. Jung’un “arketipsel imgeler” dediği şeyin asimilasyonunu aşmaktır. Diyor Joseph Campbell ve devam ediyor: Düş kişiselleştirilmiş mittir, […]

Vaktiyle bir hükümdar vardı

Ah, aldanmayı ne kadar da severiz. Cahil sanılmaktan gizlice ürker, korkarız. Ve nihayet, eninde sonunda da cahil olarak kalırız, yalnız bu cehaletimiz uzun ve çapraşık bir şekilde olmuştur. İngilizce bir atasözü vardır: “Bana sual sorma, sana yalan söylemeyeyim” derler. Bir peri masalı dinleyen yedi yaşındaki çocuk bunu pek iyi anlar, kavrar. Masal anlatılırken de sorguya […]

Kamera oyuncak değildir!

Aynı şekilde kamerayla çok oynayan yönetmen de iyi yönetmen değildir. Neden? Meselenin kökeninde Aristo var, evet yanlış okumadınız Aristo. Hala gündemdeki ve geçerliliğini koruyan kitabı Poetika’da anlattıkları. Tabi meseleleri Aristo’ya indirgemek de başka bir sorun, biz kamerayı oyuncak zannedenlerin anlayacağı şeyleri yazmaya çalışalım ve ifade etmiş olalım ki klasik drama yapıyorsanız, ki yapmaya çalıştığınız şey […]