Archive of the author

« Older Entries   Newer Entries »

Eğer insanlık şimdi yok olsaydı

Senaryo yazarlarının, öykü yazarlarının sıklıkla başvurduğu bir kalıptır: “Eğer …. olsaydı”. Bir felaket senaryosu bu kez insanoğlu için çevresel faktörler açısından ele alınıyor. Will Smith’in New York sokaklarında tek başına kaldığı I Am Legend filmindeki gibi, ancak bu kez hiç kimse hayatta kalmamış… “Eğer insanlık bir anda yok olsaydı. Hemen! Şimdi!” Yukarıdaki tabloyu hazırlayanlar insanoğlunun […]

Coğrafi Keşiflerin Doğuşu

Sonun Başlangıcı: Pireneleri aşan müslümanlar 732 tarihinde Paris’in yaklaşık üç yüz kilometre güneyinde Poitiers’de, Belâtü’ş-Şühedâ savaşında duraklayana kadar ilerlemişlerdi. Avrupa’nın içine bu denli yaklaşan müslümanlar, Avrupalı toplumların yapısında, devlette, askeri anlayışta zoraki değişikliklere sebep olmuş, her fırsatta doğuya haçlı seferleri düzenlenmesinin altında yatan şovalye ruhunu ateşlemişti. Bugün, Avrupalı güçlerin müslümanları yavaş yavaş İber yarımadasından Afrika’ya […]

Hitchcock’un meslek sırları

Gerilim türünün en başarılı yönetmenlerinden Alfred Hitchcock‘un sıklıkla başvurduğu ve bir imza haline gelen bazı sinemasal durumlar, wikipedia‘nın yardımıyla: * Sarışın faktörü * Çocuğunun hayatını domine eden anne faktörü (Psycho) * Suçlanan masum bir adam * Gerilimi artırmak için kısıtlı aksiyon alanı (Lifeboat, Rear Window, Rope) * Taraf değiştiren ya da güvenilmez karakterler * Seyirci, […]

Ragnarok ve Ahlâk

# Dünya ekolojik bir felakete sürükleniyor olabilir. Çevre kirliliğinin bir sonucu olarak gezegenin iklim dengesi altüst olabilir. # Güneş patlamalarına karşı kırılgan ve savunmasız teknolojilere bağımlılığımız, böyle bir patlama halinde topyekün bir çılgınlık haline dönüşebilir. # Bir mega volkan püskürmesi yeryüzündeki hayatı tümüyle olmasa da (en azından insan soyu için) yok edebilir. # Küresel politik […]

Frank Capra, 1946

Frank Capra’nın anlaşılmaz ve görkemli olan şeylere ulaşmaktansa apaçık olanı elde etme konusunda basit yöntemleri vardı. Üstesinden gelemeyeceği durumlara hiç girişmezdi. Korkunç bir savaştan görüntüleri (Frank Capra’nın İkinci Dünya Savaşı sırasında çektiği propaganda filmlerini kastediyor) beyazperdeye getiren bu yönetmen “Günümüzün büyük problemlerini aydınlatabilmek için nasıl filmler çekeceğimi bilmiyorum” diye ilan ediyor. “Her halukarda bu büyük […]

Bruno Ganz

Ira Levin’in büyük nazi komplo romanı Boys from Brazil’i yıllar sonra tekrar izlerken Der Untergang’ın unutulmaz oyuncusu Bruno Ganz’ı görmek hoş bir sürpriz oldu. Pek çok kişiye göre yirminci yüzyılın en büyük aktörlerinden Laurence Olivier’in karşısında genç bir bilimadamını canlandırıyor Ganz. İlginçtir ki ana teması Hitler olan Boys from Brazil’den yıllar sonra belki de Hitler’i […]

İstanbul’dan geçen sürgün bilimadam(lar)ı

İstanbul’un İkinci Dünya Savaşı öncesinde Nazi Almanyası’ndaki baskı ortamından kaçan çok sayıda bilimadamının kaçış noktalarından biri olduğunu biliyordum. Son günlerde okumakta olduğum Kader Konuk‘un Doğu Batı Mimesis isimli çalışmasıyla Erich Auerbach’ın bu bilimadamları arasında olduğunu ve en önemli eseri Mimesis: Dargestellte Wirklichkeit in der abendländischen Literatur (Mimesis: Batı Edebiyatında Gerçekliğin Temsili) isimli kitabını yazarken İstanbul’da […]

Act as if ye had faith, and faith will be given to you.

Şöyle diyoruz “Tanrım, lütfen bize neyin doğru, neyin gerçek olduğunu söyle.” Bugün adalet yok. Zengin olan kazanıyor, fakirler ise güçsüz. İnsanların yalan söylemelerinden bıkarız. Ve belli bir süre sonra da bu yılgınlığa dönüşür. Biraz yorgun, kendimizi kurbanlar olarak düşünürüz… Ve kurbanlar oluveririz. Zayıflar… Zayıflar oluveririz. Kendimizden, inançlarımızdan kuşkulanırız. Kurumlarımızdan kuşkulanırız. Ve kanunlardan, hukuktan kuşku duyarız. Ama […]

Mesleklerini Acımasızca Eleştiren Oyunculardan Veciz Sözler…

Ülkemizde oyunculuk işini yapan ya da yapmak isteyen kişileri (içlerinde yakın arkadaşlarım da var) ima ettiğim gibi bir anlam çıkmasın, ancak onlar dahil, konuyla ilgili herkes için belirgin bir ibret olduğu için Jason Bailey’in Flavorwire’daki derlemesini paylaşıyorum: “Oyunculuk yeteneklerin en küçüğüdür ve maişetini sağlamak için de matah bir yol değildir. Nihayetinde Shirley Temple bu işi […]

J.G. Ballard’ın otobiyografisi

…Bense genellikle çitte keşfettiğim bir aralıktan usulca sıvışır, kurumuş iki çeltik tarlasından geçerek terk edilmiş Çin askeri havaalanına girerdim. Bir tane boş hangar olmasına karşın, pistin kenarında, uzun otların arasında, unutulmuş bir Çin avcı uçağı iskeleti vardı. Pilot kabinine tırmanır ve kirli kontrol kabininin çevrelediği, alçak metal koltuğa otururdum. Son derece büyüleyici bir deneyimdi bu […]