Archive of the author

« Older Entries   Newer Entries »

Senaryo Nasıl Yazılır – 3

Büyük Okyanus’un ortasında, en yakın kara parçasına binlerce kilometre uzakta, hiç bir insan gözünün şahit olamayacağı bir mesafede içinde hiç insan olmayan devasa bir yük gemisi hayal edelim. Bu yük gemisinin varlığı ya da yokluğu yeryüzündeki hiç bir insanın hayatını doğrudan ya da dolaylı bir şekilde etkiliyor olmasın. Boş, etkisiz, hayalet bir gemi. Bu gemiyi […]

Senaryomu nasıl satabilirim?

Bir senaryo yazdım. Senaryomu mükemmel hale getirdim. Her haliyle çekime hazır. Peki bir yapımcıya nasıl ulaştırabilirim? 1- Senaryo bitmiş durumda mı? Yapımcılar, yönetmenler, sinemacılar genellikle vakitleri kısıtlı, günlük hayat tempoları yoğun insanlardır. Sizin yarım senaryolarınızla ilgilenecek halde değillerdir. O sebeple senaryonuzu kendi bakış açınıza göre mükemmel hale getirmeden bir sinema profesyoneline okutmaya ya da tanıtmaya […]

Senaryo Nasıl Yazılır – 2

BİR ŞEMPANZE ŞEKSPİR OLABİLİR Mİ? Bir şempanze, üzerinde 50 tuşu olan bir daktilo ile bir odada baş başa kalsa ve tabii ki daktilonun tuşlarına rastgele dokunmaya başlasa; söz gelimi Şekspir’in Hamlet’ini yazma ihtimali ne olur? Pek muhtemel gibi görünmüyor değil mi? Düşünce deneyimizi şöyle değiştirelim o halde: Sonsuz bir ömre sahip bir şempanzeye aynı işlem […]

Senaryo nasıl yazılır – 1

Bir senaryo yazmak için önce senaryonun ne olduğu konusunda uzlaşalım. Senaryo; sinema filmi, kısa film, video klip, TV filmi, TV dizisi, web serisi, belgesel, sunum, vb. gibi görsel içerikli eserlerin içeriğinin yazılı halidir. Senaryo sadece ‘kurmaca’ türler için yazılmaz. Kurmaca olmayan (belgesel, sunum gibi) görsel içerikli eserler için de senaryo yazılır. Kurmaca: temel olarak gerçeklerden […]

Çare Yazmak

Bizi ‟biz” yapan nedir? ‟Biz” dediğimizde gerçekten ne kastediyoruz? Hangi sosyal, ırksal, coğrafi, politik ya da herhangi başka hangi gruba mensubiyetimizi ima ediyoruz? ‟Biz” herhangi bir dilde en çok kullanılan kelimelerden biri. Her birimiz vatandaşlar, müşteriler, taraftarlar, aile üyeleri vs. olarak bir grup insanla mutlaka bir şekilde bağlantılıyız. Ancak sanıyorum ki bugün dahil olduğumuz en […]

İyi diyalog – Kötü diyalog

Karakterle ilgili seyircinin bilmesi gereken bilgileri seyirciye vermek bazen sizi zor durumda bırakabilir. Karakterlerinizin açıklayıcı konuşmalar yapmak zorunda kalması hiç hoş değildir. Karakterler birbirlerini ilk defa görmüyorlar, seyirci ilk defa görüyor. Yani karakterler birbirleriyle konuşurken birbirlerini yeni tanıyormuş gibi sorular soramazlar, sormamalılar. Şu örneği inceleyin: Kötü yazılmış diyalog: – KADIN: Bir hafta içinde şehirden ayrılıyorsun. […]

Yazarlığın Geni Yoktur.

Asıl yolculuk insanın içine doğru yaptığıdır. Reiner Maria Rilke Hemen hemen iki yıl önce evde oturmuş bir sinema filmi için senaryo yazıyordum. Huzur dolu bir andı. Arkama yaslandım ve hayatım hakkında düşünmeye başladım. Var olmak için ne yapmıştım? Aile gibi en temel şeylere sahip olabilmek için nasıl bir çaba göstermiştim? Dini ya da ruhsal bir […]

Senaryonuzu Kimseye Okutmayın

Bana da senaryo göndermeyin. Bugüne dek senaryo gönderen hemen herkese dönüş yapmaya çalıştım, fikir vermeye çalıştım. Ancak artık tanıdık-tanımadık hiç kimseden “okunmak ve değerlendirmek üzere” senaryo kabul etmeyeceğimi duyurmak isterim. Bunun pek çok sebebi var, hızlıca sıralayayım: Günlük iş temposu içinde zaten elimde okunmak üzere bekleyen çok sayıda senaryo-kitap-makale oluyor. Okuma programımın dolu olmadığı bir […]

Senaryonuzun Reddedilmesinin 23 Sebebi

  Senaryonuzu büyük bir ajansa, yapımcıya ya da yapım şirketine istenmeden gönderdiniz. Yapımcılar, menajerler, yapım şirketleri ya da TV kanalları size senaryonuzu okumak istediklerini söylemedikçe okumak istemezler, okumazlar. Tanımadığınız insanların sayfalarca senaryoyu okuyup içindeki hazineye aşık olmalarını bekliyorsunuz. Oysa sadece acemiler arada bir talep isteği olmaksızın senaryo gönderir ve okutmaya çalışırlar. Yaratıcı fikriniz, senaryonuzun kendisinden […]

Arketipal bir tarih (ve gelecek) denemesi

Platon, bizdeki adıyla Eflâtun savaşların bilek gücüyle kazanıldığı bir dönemde yaşıyordu. Daha teknik bir ifadeyle; fiziksel gücün siyasi güçle neredeyse eşanlamlı olduğu bir dünyaydı antik dünya. Bu sebeple Platon’un ideal devlet yöneticisinin filozoflar arasından seçilmesi gerektiği fikrine şaşırmamak gerek. Kaba kuvvetin doğurduğu kötü sonuçları bizzat gözlemlemiş olduğunu varsayarsak hata etmiş olmayız. Fiziksel gücün yerini bir […]